Niçin Gıdıklanıyoruz? - İslami Değerler ve Bilmeceler

İslami Değerler ve Bilmeceler

Çocuklar ve Yetişkinlerin Eğlence Dünyası ---Yok Etme Kültürünü Değerin Olsun---

google.com, pub-3396809741721746, DIRECT, f08c47fec0942fa0

Breaking

Post Top Ad

25 Şubat 2022 Cuma

Niçin Gıdıklanıyoruz?

🤣😂😁😁😁😂🤣😒✔

Niçin Gıdıklanıyoruz?


Niçin Gıdıklanıyoruz?
Gıdıklanmak rahatsız edici olduğu kadar eğlendiricidir de. Başkaları tarafından, hatta bazen dokunulmadan gıdıklanırız, ama kendi kendimizi gıdıklayamayız. Bazıları gıdıklanmaya karşı çok hassasken bazıları etkilenmez bile.

Bir insan gıdıklanınca, derinin yüzeyinde bulunan küçük sinir lifcikleri harekete geçer. Özellikle tüyle okşama, böcek yürümesi gibi olaylara hassas olan bu lifcikler, sinyalleri beyne gönderirler. Ancak araştırmacılar bu sinyallerin beyinde nereye kaydedildiğinden emin değiller. Beyinin gıdıklanmaya tepkisi, kaşınmaya olan tepkisi gibi, gönülsüz yapılan bir tepkidir.

Gıdıklama ile kan basıncı artarken, nabız ve kalp atışı hızlanır, beynin uyanıklığı fazlalaşır. Gıdıklanmanın fiziksel olduğu kadar psikolojik yanı da vardır. Gıdıklanma başlangıçta zevkli olabilirse de sürdürüldüğünde korku ve paniğe dönüşebilir.

İnsanların daha çok gıdıklandıkları yerler, ayak altı, avuç içi ve koltuk altı gibi bölgelerdir. Bunun nedeni, buraların çok hassas bölgeler olmalarıdır.

İnsan beyni vücuda gelen uyarıların hangisinin insanın bizzat kendisinden, hangisinin dışarıdan geldiğini ayırt eder ve ona göre öncelik verir. Örneğin, elimizin yanması gibi acil refleks gerektiren dışarıdan gelen uyarılara öncelik verir. Bu nedenle bir başkası tarafından gıdıklandığımızda reaksiyon gösteririz ama kendi kendimizi gıdıklamaya çalıştığımızda beyin bu noktalardaki hassasiyeti azalttığından gıdıklanamayız.

Cildinizin altında, dokunulma ya da sıcak ve soğuk gibi etkenlere maruz kalma durumunda, beyni uyaracak milyonlarca küçücük sinir uçları vardır. Bu sinir uçları bir başkasının parmakları tarafından ya da bir tüy ile hafifçe uyarıldığında, sinir sisteminiz aracılığıyla beyninize mesaj gönderirler ve beyniniz de mesajı analiz eder. Beyninizde yer alan 2 bölgenin analizi sonucunda gıdıklanırsınız. Bu bölgelerden birisi dokunmayı analiz ederken, diğer bölge de hoş duyguları yönetir. Her iki bölge el ele vererek gıdıklanma hissini yaratırlar. Ancak bu his hafif dokunuşlar sonucu oluşur. Eğer birisi sizi çok sert bir şekilde gıdıklamaya çalışırsa, uyguladığı aşırı baskı sonucu gıdıklanma hoşunuza gitmez aksine canınızı acıtır.
Bununla birlikte kendi kendimizi gıdıklayamadığımız söylenir. Sadece dilinizle damağınızı gıdıklayabilirsiniz ama bu da tam da kastettiğimiz gıdıklama değildir. Kendinizi gıdıklayamamanızın nedeni kendi beyninizi şaşırtamayacak olmanızdır. Beyniniz bir şekilde elinizin hareket edeceğini ve kendinizi gıdıklamaya çalışacağınızı önceden bilir. Beyninizin bu tahmini gıdıklanmanıza engel olur.
Eğer sevgiliniz sizi gıdıklarsa ya da siz çocuklarınızı gıdıklarsanız ve bunu hafif parmak hareketleri ile yaparsanız bu hem sizin hem de sevdiklerinizin hoşuna gidecektir. Ancak dozu ayarlanamazsa canınız acıyabilir ve hatta bayılacak gibi olabilirsiniz. Bununla birlikte dozu iyi ayarlanmış bir gıdıklama ilişkiler için faydalı olabilir. Darwin’e göre ise gıdıklama bir sosyal bağlama mekanizmasıdır. Anne bebeğini gıdıkladığında bebek kahkaha atar ve anne gıdıklamaya devam eder, bu da anne ile bebek arasında bir tür iletişimdir.
Gıdıklanma Konusuna Bilimsel Yaklaşımlar
Alman araştırmacılar gıdıklandığımızda neden histerik bir şekilde güldüğümüzü araştırmıştır. Çıkan sonuç gülmemizin nedeninin durumun komik olması ile ilgisi olmadığını göstermiştir. 30 gönüllü ile bir çalışma yapılmış ve gıdıklanma sonucu oluşan gülme ile bir espriye gülmenin aynı şeyler olup olmadığı sorusunun yanıtı bulunmaya çalışılmıştır. Çıkan sonuçlara göre her ikisi de beynin yüzdeki hareketleri ve duygusal reaksiyonları kontrol eden bölgesini aktive ettiğini göstermiştir. Ancak gıdıklanmanın aynı zamanda hipotalamusu da uyardığı saptanmıştır. Hipotalamus ise vücut ısısını, açlığı, yorgunluğu ve cinsel davranışı kontrol etmektedir. Beynin bu bölgesi durumlara karşı olan içgüdüsel reaksiyonları kontrol etmektedir: Savaşmak ya da kaçmak gibi.
Buradan çıkarılabilecek sonuç şudur: Evet gıdıklandığımızda güleriz ama bu hoşumuza gittiği anlamına gelmeyebilir. Bilim insanlarına göre bu gülüşün nedeni içgüdüsel bir reaksiyondur.
İngiliz bilim insanlarına göre ise bu dokunuşlar acıyı da hissetmemize yarayan hypothalamusu uyarmaktadır. Bu inanışa göre ise gıdıklanma sonucu gülmemiz bir tür savunma mekanizmasıdır.
Gıdıklanmak Vücudunuzun Alarm Sistemidir
Gıdıklanmanın bir boyutu daha vardır. Tıpkı kaşıntıda olduğu gibi bu his de sizin bazı şeylere dikkat etmenize yardımcı olabilir. Bu tür gıdıklanmaya knismesis adı verilir ve bir sinek ya da böcek cildinizde gezdiğinde yaşadığınız histir. Bu his sayesinde teninizde gezen canlıyı fark edersiniz ve sizi ısırmasını beklemeden uzaklaştırmaya çalışırsınız. Yani gıdıklanma hissi size yardımcı olmuş olur.

En Çok Gıdıklanan Yerler

Koltuk altları ve ayak tabanları en çok gıdıklanan yerlerden bazılarıdır. Bazı kaynaklara göre ise vücudumuzda yer alan duyarlı bölgeler aynı zamanda en çok gıdıklanan yerlerdir.
Birisinin Sizi Gıdıklamasını Önleyebilirsiniz
Eğer yeterince hızlı hareket edip elinizi sizi gıdıklayacak kişinin elinin üzerine koyabilirseniz gıdıklanmanın önüne geçebilirsiniz. Çünkü böylece beyniniz gıdıklamaya çalışanın siz olduğunu sanır.
Neden Gıdıklanırız?
Gıdıklanma Hakkında Bilinmesi Gerekenler
  • Gıdıklandığımızda kahkaha atmak yaşamımızın ilk aylarında öğrendiğimiz bir şeydir.
  • Herkesin gıdıklanmaya tepkisi farklıdır. Kimi hiç gıdıklanmazken, kimisi aşırı hassastır ve kolaylıkla gıdıklanır.
  • Eğer birisi sizi gıdıkladığında gözlerinizi kapatıp iyice konsantre olursanız gıdıklanmamayı başarabilirsiniz.
  • Hafif hafif gıdıklanmak kişinin hoşuna gidebilir. Ancak sert hareketler uygulanırsa ya da çok uzatılırsa korkuya, paniğe ve rahatsızlığa neden olabilir.
  • Gıdıklamak tarihte işkence yöntemi olarak da kullanılmıştır. İddiaya göre Naziler gıdıklamayı işkence amaçlı kullanmıştır.
  • Gıdıklanma kendi içinde ikiye ayrılır. Bunlardan birisi daha önce de bahsettiğimiz Knismesis, diğeri ise Gargalesis’tir. Eğer cildinizde bir böcek ya da sineğin gezinmesi gıdıklanmanıza yol açıyorsa bu knismesistir. Eğer birisi vücudunuzdaki belli bölgelere dokunuyorsa ve siz de bunun sonucunda kahkaha atıyor ve kıpır kıpır kıpırdanıyorsanız işte bu da gargalesistir. Birçok bilim insanı bize dokunulduğunda bu tarz tepkiler vermemizin, kendimizi korumak için geliştirdiğimiz bir evrimsel mekanizma olduğunu iddia etmektedir.
Uyarı
Tüm bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi gıdıklanma konusunda çok farklı bakış açıları mevcut. Kimi kaynaklar gıdıklamanın kişilerin arasındaki iletişimi güçlendirebileceğini söylerken, kimi kaynaklar ise gıdıklanma sonucu gülmenin arkasında aslında başka nedenler olduğunu savunmaktadır. İyisi mi birisini gıdıklamadan önce bir kez daha düşünün. Gıdıklanmak herkesin hoşuna gitmeyebilir ya da gıdıklanan kişinin o anda gülerek karşılık vermesi bu durumdan memnun olduğu anlamına gelmeyebilir. Sonuç olarak kişi korku, panik ya da endişe yaşayabilir. Gıdıklanma sonucu bayılma gibi durumlar da söz konusu olabilir. Hatta ve hatta gıdıklanma sonucu gülmenin ölümle dahi sonuçlanabileceğini söyleyen kaynaklar da vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Post Bottom Ad

Responsive Ads Here

Sayfalar